26 Mart 2015 Perşembe

Türkiye'de Açık ve Uzaktan Yükseköğretim


1959
 
Ankara Üniversitesi Bankacılık ve Sigorta Enstitüsündeki mektupla eğitim uygulaması
 
1962
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan mektupla öğretim uygulaması -- uzaktan eğitim konusunda geniş kitlelere yönelik ilk ve kapsamlı girişim
 
1966
Mesleki Teknik Öğretim Müsteşarlığına bağlı Mektupla Öğretim Merkezi kuruldu, genel müdürlük düzeyinde örgütlenerek yaygınlaştı.
 
1972
Mektupla Yükseköğretim Merkezi kapsamında yükseköğretimi de kapsayacak şekilde genişletilen Mektupla Öğretim uygulaması
 
1973
Televizyon ile Eğitim Enstitüsü kuruldu. Bu enstitü daha sonra Televizyonla Eğitim Yüksek Okuluna ve daha da sonra Türkiye’nin ilk İletişim Bilimleri Fakültesi’ne dönüştü. Henüz üç büyük şehrin dışına televizyon yayınlarının yapılamadığı dönemde, televizyondan bir eğitim aracı olarak yararlanmak amacıyla denemeler yapıldı.
 
1975
Mektupla Yükseköğretim Merkezi yerini Yaygın Yükseköğretim Kurumu (YAYKUR) içerindeki Açık Yükseköğretim Dairesi Başkanlığına bıraktı.
 
1981
Yürürlüğe giren 2547 sayılı Yükseköğretim kanununda örgün, açık, dışarıdan (ekstern) ve yaygın eğitim olmak üzere yükseköğretimde eğitim türleri tanımlanmış, bu tanımlamalar içerisinde uzaktan eğitim olmasa da aynı anlamı taşıyan “Açık Eğitim” kavramı yer almıştır.
 
1982
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi kuruldu. Örgün eğitim yapan bir üniversite bünyesinde uzaktan eğitim yapan bir fakülte kuruldu. Aynı yıl içinde bu tür eğitimin uygulanmasını sağlayacak Açık Yükseköğretim Yönetmeliği yayınlandı. YAYKUR’un işlevleri ve 10 bine yakın öğrencisi Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Açık öğretim Fakültesi’ne devredildi.
 
1983
Televizyon yayınları ile Açık eğitim resmen başladı.
 
1987-1988
Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Avrupa’nın değişik ülkelerine açık yükseköğretim hizmetleri sunmaya başladı. Burada öğrenim gören öğrencilere ders kitapları yanında TV programları VCD ve DVD olarak gönderildi.
 
1989
Anadolu Üniversitesi Sertifika Programları: Turizm Eğitimi Sertifika Programı, üniversitenin Yaygın Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütüldü ve Açıköğretim Fakültesi imkânlarınca desteklendi. Aynı yıl Açıköğretim Fakültesi bünyesinde bilgisayarların gelişmesinin ve yaygınlaşmasının eğitim alanına sağladığı olanakların araştırılması ve uygulanması amacıyla Bilgisayar Destekli Eğitim (BDE) Birimi kuruldu.
 
1993
496 sayılı kanunla Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi açıköğretim sistemi ile ilgili kitap, radyo-televizyon programları, bilgisayar, akademik danışmanlık, organizasyon, sınav ve her türlü öğrenci işleri gibi servisleri ve önlisans, lisans tamamlama, lisans ve her türlü sertifika programlarını yürütmekle görevlendirildi.
 
1999
Türkiye’de uzaktan eğitim kapsamındaki uygulamaların yasal zeminini oluşturmak üzere “Üniversitelerarası İletişim ve Bilgi Teknolojilerine Dayalı Uzaktan Yükseköğretim Yönetmeliği” yürürlüğe girdi.
 
2000
Anadolu Üniversitesi dışındaki üniversiteler de uzaktan eğitim programları açmaya başladı.
 
2000
Açılan ilk yüksek lisans programı: Bilgi Üniversitesi e-MBA programı
 
2001
Açılan ikinci yüksek lisans programı: ODTÜ Bilişim yüksek lisans programı (Informatics Online)
 
2001-2002
Sakarya Üniversitesi, Adapazarı Meslek Yüksek Okulunu sadece uzaktan eğitim programları sunmak üzere örgütlendi ve ilk olarak Bilgi Yönetimi, Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama ve İşletme önlisans programlarına öğrenci almaya başladı.
 
2001-2002
Milli Eğitim Bakanlığı ve Anadolu Üniversitesi işbirliği ile öğretmen yetiştirme projesi başlatıldı. İngilizce Öğretmenliği Lisans Programı (İÖLP) eğitimi, ilk iki yıl yüz yüze eğitim, son iki yıl uzaktan eğitim olarak iki aşamalı gerçekleştirildi.
 
2001-2002
Türkiye’de internete dayalı ilk uzaktan eğitim programı (Anadolu Üniversitesi Bilgi Yönetimi Önlisans Programı) başlatıldı.
 
2001-2002
Bir örgün yükseköğretim programına kayıtlı olan ya da mezunlara yönelik olarak “İkinci Üniversite” projesi başlatıldı. Bu uygulama ile herhangi bir meslek yüksekokulunun öğrenci ve mezunlarına AÜ Açık öğretim Fakültesi önlisans programlarına, herhangi bir lisans bölümünün mezun ve öğrencilerine de AÜ Açık öğretim Fakültesi lisans programlarına Öğrenci Seçme Sınavına (ÖSS) tekrar girmeden kayıt yaptırma olanağı sağlandı.
 
2003-2004
Mersin Üniversitesi ise Mersin Meslek Yüksekokulu bünyesinde Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama ve Endüstriyel Elektronik önlisans programlarına öğrenci aldı.
 
2003-2007
Anadolu Üniversitesi Hizmetçi Eğitim Programları: YÖK’un onayı ve çeşitli kuruluşlarla (Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Kara, Hava ve Deniz Komutanlıkları, Adalet Bakanlığı) yapılan protokoller kapsamında mesleki eğitim önlisans programları açıldı. Bu programlarla belirli sınıf ve kadroda olan lise ve dengi okul mezunu personele üniversite giriş sınavına katılma şartı aranmaksızın yükseköğrenim imkânı sağlandı.
 
2007-2008
Ön lisans ve lisans tamamlama veya yüksek lisans düzeyinde uzaktan eğitim programları bulunan üniversiteler: Ankara, Çukurova, Gazi, Mersin, ODTÜ, Sakarya, Maltepe, İstanbul Bilgi
 
Kaynak:
Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul Ders Notları, 2015, Anadolu Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Anabilim Dalı

25 Mart 2015 Çarşamba

Üretim sistemleri ve bir üretim sistemi olarak uzaktan eğitim

Üretim Sistemleri

Üretim, bir örgütün temel fonksiyonudur. Üretim faaliyetleri yoluyla elde edilen çıktılar ne kadar fazla olursa GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla, bir ülkede bir yıl içinde üretilen mal ve hizmet miktarının değeri) yoluyla  ülkenin refah düzeyi de o kadar artacaktır.

Mal veya hizmet üretmek için bir araya getirilmiş insan, makine, malzeme, bilgi gibi unsurların oluşturduğu yapıya üretim sistemi denilmektedir. Sistem çalışmalarında sistem ve çevresinin ya da sistem sınırının tanımlanması  önemli bir konudur çünkü yönetimin denetimi altındaki unsurlar sistemin içinde, denetimi altında olmayanlar sistemin dışında (çevresinde) yer almaktadır.

Üretim sistemlerinin yapısı ve özellikleri

Üretim sistemlerinin yapısı da genel sistem yapısı gibi girdi, dönüşüm süreci ve çıktı şeklindedir. Girdiler, yani üretim faktörleri (doğal kaynaklar, sermaye, emek, girişimci, teknoloji vs.) sisteme dışarıdan alınan unsurlardır. Çevresel girdiler ve pazar girdileri genellikle enformasyon ağırlıklıdır. Mal ve hizmet üretimi için gerekli olan temel girdilerdir.
Dönüşüm süreci, girdileri amaca uygun şekilde çıktılara dönüştürmeye yönelik işlemlerdir.
Üretim sisteminin çıktıları doğrudan ve dolaylı olmak üzere ikiye ayrılır. Doğrudan çıktılar sistem için daha önemlidir çünkü işletmenin varlığını sürdürmesi için bu çıktılara ihtiyacı vardır. Dolaylı çıktılar ise genellikle önemsenmemektedir.

Bir Üretim Sistemi Modeli

Bir üretim sistemi olarak uzaktan eğitim

Eğitim bir hizmet üretimidir. Üretim yapmak üzere kurulmuş işletmelerin yönetimlerinin önemli bir boyutunu üretim faaliyetlerinin planlanması, örgütlenmesi, yürütülmesi ve denetimi oluşturur. Üretim yönetimi olarak adlandırılan bu faaliyetler genel olarak;
 
- Tasarım ve Kuruluş
- İşletim
 
olmak üzere ikiye ayrılır. Üretim yönetimi kaynağını bilimsel yöntemden almaktadır. Aşağıda uzaktan eğitim yönetiminde karar problemlerine üretim yönetimi faaliyetleri açısından bakılarak bir takım sorulara cevap aranmıştır.
 
Uzaktan Eğitim Yönetiminde Tasarım ve Kuruluş

Karar Problemi
 
Bir uzaktan eğitim sistemi açısından cevabı aranan sorular
 
Ürün tasarımı ve geliştirilmesi
Sistemde kime yönelik hangi bölüm/programlar/eğitimler yer alacak?
Tesis yeri belirlenmesi
Sistem için oluşturulacak teknolojik alt yapı nerede kurulacak? Kampüs ortamı içinde mi yoksa çevrimiçi/çevrimdışı eğitim hizmeti veren özel bir firma ile mi anlaşılacak?
Proses tasarımı ve yerleşim düzenlemesi
Eğitimler için hangi öğretim yöntemleri kullanılacak? Eğitimler hangi ortamlarda (basılı materyal, mobil uygulama, video, TV, radyo programı, CD, DVD şeklinde vs.) sunulacak?  Hnagi eğitimin hangi ortamda sunulması daha uygundur? Sistemdeki programlar/eğitimler çevrimiçi mi verilecek? Hedef kitlemiz bu ortamları kullanabilecek yeterlilikte mi? Hedef kitlemizde bu ortamları kullanacak donanımlar mevcut mu? Bu donanımları kendilerine biz mi vereceğiz onların mı temin etmesini isteyeceğiz?
 
Kapasite belirlenmesi
Üretim, yönetim ve yürütme işlemleri için yeterli fiziksel kaynaklarımız (bina, sınıf, bilgisayar, laboratuvar, sanal sınıf vs.) var mı? Sistemi düzgün bir şekilde yürütebilmek için akademik/idari/destek anlamında mevcut personelimiz hariç asgari kaç kişiye ihtiyacımız var?
 
İş tasarım ve ölçümü
Bu sistemi kullanacak olan akademik/idari çalışanlara/çalışacaklara veya öğrenenlere sistemin kullanımı hakkında eğitimler verilecek mi? Bu eğitimler ne kadar sürecek, bunun için bir planlama yapılacak mı?


Uzaktan Eğitim Yönetiminde İşletim

Karar Problemi
Bir uzaktan eğitim sistemi açısından cevabı aranan sorular
 
Talep tahmini
Bölgesel/ulusal veya mesleki anlamda hangi eğitimlere/programlara ihtiyacımız var? veya hedef kitlemiz tarafından daha çok hangi konularda eğitimler talep ediliyor?
Üretim planlaması
İlk başta sistemde kaç program/eğitim olacak? Hangi programı/eğitimi ne zaman açacağız? Bu programlara kaçar kişilik kontenjan ayıracağız?
Stok kontrolü
Eğitimlerle ilgili hangi eğitsel mateyalleri (radio yayını, video, TV yayını, basılı materyaller, CD, DVD, mobil uygulamalar vs.) tasarlıyacağız/üreteceğiz?
Kalite kontrolü
Hedef kitlemiz bu materyalleri kullanabilecek mi? veya bu materyallerle eğitim almak istiyor mu? Veya bu materyallerle sunulan eğitimi alabilecek yeterlikte mi?
Bakım planlaması
Sistemi kullananların sistemi kullanırken yaşayabilecekleri sorunlar nasıl giderilecek? Eğitimler sırasında kullanıcılara eğitsel, teknik, yönetsel veya sosyal destek verilecek mi? Bu sorunların giderilmesi amacıyla sistem için bir araştırma geliştirme ekibi kurulacak mı?
 

Kaynak:
Ali Ekrem ÖZKUL ders notları, 2015, Anadolu Üniversitesi, Uzaktan Eğitim Anabilim Dalı

Uzaktan eğitim öğrenme çıktıları açısından etkili mi etkisiz mi?


 
Uzaktan eğitimin öğrenme çıktıları açısından etkili olup olmadığını bilimsel yöntemle açıklamaya çalışalım.
Problem: Uzaktan eğitim öğrenme çıktıları açısından etkili/etkisiz mi?
Araştırma: Öğrencilerin teknoloji yardımıyla öğrenmesi ile teknoloji yardımı olmadan öğrenmesi arasında farklılıkların belirlenmesi, diğer bir ifade ile teknoloji ile öğrenmenin öğrencilerin öğrenme çıktıları üzerindeki etkisi araştırılmaktadır.

Hipotez:
-          Teknolojiyi bir sonuç olarak mı yoksa bir çözüm olarak mı düşünüyoruz?
-          Teknoloji kullanarak bir öneri mi sunduğumuzu zannediyoruz?
-          Geliştirmek istediğimiz faaliyetleri ve süreçleri tanımladık mı ve teknolojinin bunları nasıl kolaylaştırdığına baktık mı?
-          Teknoloji ile aynı şeyleri mi yapıyoruz yoksa teknolojinin benzersiz yeteneklerini avantaj olarak alıp faaliyetlerimizi ona göre mi tekrar tasarlıyoruz?

Deney:
Öğrenme çıktılarına etki eden faktörler (motivasyon, olanaklar, aktif bir süreç, diğerleri ile etkileşim, gerçek yaşamı öğrenmeye dönüştürme yeteneği) incelenerek bu faktörlerin teknolojiden nasıl etkilendiği tartışılmıştır.
Uzaktan eğitim alanında uzman kişilere yukarıdaki sorular yöneltilmiştir.

Analiz:
-          Teknolojiyi bir sonuç olarak mı yoksa bir çözüm olarak mı düşünüyoruz?

Pedagojik yaklaşımı değiştirmeden sadece teknoloji kullanarak öğrenme çıktıları üzerinde değişim oluşturmak mümkün değildir.
-          Teknoloji kullanarak bir öneri mi sunduğumuzu zannediyoruz?

Araştırma sonuçlarına göre öğrenciler kişisel hayatlarında teknolojiyi tercih ederken, öğrenirken çevrimiçi içerik yerine insanlarla iletişim kurmayı tercih etmektedir. Bir çok kurumda yüz yüze ve çevrimiçi iletişim eş zamanlı yapılmaktadır.
-          Geliştirmek istediğimiz faaliyetleri ve süreçleri tanımladık mı ve teknolojinin bunları nasıl kolaylaştırdığına baktık mı?

Öğrenciler etkileşim yoluyla öğrenir. Etkileşim yüz yüze değil çevrimiçi yapıldığında daha geniş bir zamanda daha çok insanla oluşmaktadır. Diğer yandan teknoloji öğrenme olanaklarını daha kolay erişilebilir ve çalışan öğrenciler için esnek yapmaktadır.
-          Teknoloji ile aynı şeyleri mi yapıyoruz yoksa teknolojinin benzersiz yeteneklerini avantaj olarak alıp faaliyetlerimizi ona göre mi tekrar tasarlıyoruz?

Teknoloji öğrencilere ders notlarına bakarken dersle ilgili yayınlar izlemelerine olanak sağlar. Teknoloji ile daha fazla veri toplamak yerine mevcut verileri görselleştirmek için kullanmalıyız.

Sonuç:
Uzaktan eğitimin öğrenme çıktıları üzerinde etkili olup olmadığı sorunun nasıl sorulduğuna bağlı olarak değişmektedir.

Kaynak:
Oblinger, D. G., & Hawkins, B. L. (2006). The myth about No Significant Difference. Educause Review, 14-15. https://net.educause.edu/ir/library/pdf/erm0667.pdf 

19 Mart 2015 Perşembe

MOOCs (Massive Open Online Course): Tam olarak nedir?

 
 
MOOC'un açılımı "kitlesel açık çevrimiçi ders" şeklindedir. Bu dersler üniversiteler veya bireyler tarafından oluşturulan çevrimiçi uzaktan eğitim dersleridir. Genellikle kayıt olan herkese açıktır. Bir derse binlerce kişi katılabilir. Bu yöntemle herhangi bir konu çalışmak mümkündür ve dünya çapında onlarca üniversite MOOC'u önermektedir. Herhangi bir konuda eğitim almak isteyen kişilerin tek başlarına öğrenmelerine olanak tanır ya da bazen kişinin örgün olarak almak zorunda olduğu bir ders bu sistemle alınarak kurumunu tarafından kabul edilebilmektedir.
 
Açık Öğretim imkanı
 
MOOC, öğrencilere geleneksel üniversite derslerinin yarattığı kısıtlamalarından ayrı olarak bir konuda derinlemesine çalışma imkanı vermektedir. Öğrenciler dünyanın herhangi bir yerinde olabilir, kaynakların tamamı çevrimiçi elde edilebilmektedir ve bunları elde etmek bir ön koşul gerektirmemektedir. Öğrenciler kendi hızlarında kolaylıkla dersleri takip edebilir ve geri kalan zamanı kendilerine ayırabilirler. Ancak, bir çok MOOC dersinde zaman sınırlaması vardır. Bu tip dersler daha önce almış olun ya da olmayın herkese açıktır.
 
Değerlendirme esnekliği
 
MOOC genellikle bitmek tükenmeyen bir değerlendirme içindedir. Genellikle haftalık çevrimiçi küçük sınavlar şeklinde veya kendi akranları tarafından değerlendirme şeklindedir. Yüz yüze dersler ve seminerler yerine sınıf ortamı önceden videoya çekilerek öğrenme ortamına aktarılmıştır. Öğrenci bu materyallere istediği zaman istediği yerde ulaşabilir. Baştan savma ders notları tutmak yerine öğrenci dersleri tekrar tekrar izleyebilir.
 
Daha düşük ders ücreti
 
Geleneksel üniversite derslerinden farklı olarak MOOC'ların çoğu ücretsizdir. MOOC ile ilgili öğrencilerin yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri akredite yapılabilecek nadir derslerin olması. Programı tamamlayan bir öğrenci herhangi bir derece ile ödüllendirilmez. Bazı dersler sertifika almak için önerilebilir böylece dersin aldığına dair bir kanıt oluşturulmuş olur.
 
İnformal çalışmalar
 
Bir MOOC'u tamamladıktan sonra bu dersin kredisini saydırmak genelde mümkün değil, çünkü MOOC'lar formal bir eğitimden çok zaten  var olan bilgiyi geliştirmeye yönelik hizmet vermektedir. Ancak Amerika'daki bazı üniversiteler MOOC ile alınan dersleri öğrencilerin kredilerine saymak için çalışmalar yürütmektedir.
 
Öğrenci Bağlantısı
 
Eğitim olanaklarına uzaksanız birçok çevrimiçi çalışma ortamı mevcut. Geleneksel üniversiteler gibi MOOC öğrencileri diğer öğrencilerle tartışma ortamlarına (forumlar, mesaj panoları yoluyla) katılabilir.
MOOC dünyanın en ünlü üniversitelerinden veya alanında uzman ünlü akademisyenlerden ders almanın en ucuz ve mükemmel yolu hem de evden ayrılmadan.
 
 
Kaynak:
http://www.distancelearningportal.com/articles/401/moocs-what-exactly-are-they.html

Geleneksel sınıflar ve e-sınıf ortamında iletişim kanalı

Geleneksel sınıflarda ve e-sınıf ortamında kaynak (öğretici) ve alıcılar (öğrenenler) arasındaki iletişim kanalının mesaj ve geri bildirim açısından karşılaştırılması aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
 
Geleneksel Sınıflarda iletişim
 
e-Sınıf ortamında iletişim
 
Öğrenenler ve öğretici, birbirleri ile daha çok sınıf ortamında iletişim kurmaktadır.  
Öğrenenler ve öğretici, e-posta, web tabanlı forum, duyuru panosu, eş zamanlı iletişim araçlarını (Skype, sohbet vs.) kullanarak iletişim kurmaktadır.
 
Grup çalışmaları oluşturulabilir, öğretmen grup ile sadece sınıfta iletişim kurabilir.
Öğretici istediği grup ile istediği zaman sözlü ya da yazılı iletişim kurabilir ya da iletişim kurmadan onların çalışmalarını izleyebilir.
 
Öğrenenler ürettiklerini diğer öğrencilerle paylaşma imkânı bulamayabilir.
Öğrenenler dersin web sayfalarını oluşturup bu sayfaların adreslerini diğer öğrencilerle paylaşarak ürettiklerini diğer öğrencilerle paylaşma imkânına sahiptir.
 
Öğrenenler derste devamsızlık yaptıklarında dersin devamı ile ilgili bağlantı sorunu yaşayabilir. Öğrenenlerin dersin tekrarını izleme şansları yoktur.
Öğrenenler öğrenme Yönetim Sistemindeki içerikleri takip ederek ve çeşitli modülleri (takvim, gruplar, wiki vs.) kullanarak ders ile bağlantılarını koparmazlar. Öğrenenler istedikleri zaman dersin tekrarını izleyebilirler.
 
Öğretici öğrenenleri ancak sınav dönemlerinde değerlendirebilir, onlardan sınıf ortamında aldığı geribildirimleri saklayamaz.
Hangi öğrenenin derse ne kadar katıldığı, hangi sorulara cevap verdiği gibi kayıtlar tutulduğu için öğretici için geribildirim almak kolaylaşır. Sınav dönemi dışında da öğrencilerin gelişimlerini değerlendirebilir.